Lir kuşu (Menura)

Lir kuşu (Menura)

Lir kuşu, Menura cinsini oluşturan güzel renk desenlerine sahip iki kuş türünün ortak adı.

Lir kuşu, büyük kahverengi sülüne benzer. Kanatları kırmızımsı ve kahverengi, gagası, bacakları ve ayakları siyahtır. Yetişkin erkek çok süslü bir kuyruğa sahiptir. Lir kuşu kuyruğunu gösterdiğinde lir şeklini alır. Dişilerin ve genç erkeklerin de kuyrukları vardır fakat özel tüylerden yoksundur. Muhteşem lir kuşunun kuyrukları 80-100 cm uzunluğunda olup, dişilerinki erkeklerden daha kısadır.

Muhteşem lir kuşunun şarkısı bir dereceye kadar meşhurdur. Şarkılarının yaklaşık % 80 'i usta, becerikli mimikleri içerir. Ve eşsiz bir potpori şeklinde birleştirir.

Zincir testere, araba motoru, köpek havlaması ve yerel kuşların seslerini taklit eder. İnsan etrafının bir kuş sürüsü ile çevrildiğini hisseder. Halbuki bu sesleri yapan sadece bir tek lir kuşudur.

Avustralya'da bulunan diğer bir lir kuşu Albert lir kuşudur. Bu kuş daha ziyade kırmızı renkte olup dişilerinin kuyruğu daha az detaylıdır.Bu isim ona İngiltere Kraliçesi Viktorya'nın kocası Albert'in onuruna verilmiştir.

İsim

Kuşun ismi, erkeğinin kuyruğunu gösterdiğinde lire ( Müzik aleti ) benzemesinden gelir. Dışdaki iki tane kalın beyaz ve kahverengi tüyler bir çerçeve şeklini oluşturur. Bu tüyler iki yaşından sonra olgunlaşır. İçerdeki daha ince tüyler ise telli çalgılar gibidir. Lir Kuşşu

Yiyecek ve beslenme

Lir kuşu örümcekler, solucanlar, böcekler bazende tohumlar ile beslenir. Yiyeceklerini ayakları ile yaprakları karıştırarak bulur. Yiyecek bulma peşine yalnız çıkar fakat dişiler ve genç erkekler beraber beslenirken görülebilir.

Dağılım ve yaşam

Lir kuşu, güney doğu Avustralya ana kıtası ve güney Tasmanya'da nemli ormanlarda bulunur. Toprak meskenli bir kuştur. Fakat geceleyin ağaçlarda tüner. Kuşlar daimi ikametgahlı olup, bölgelerinden pek uzaklara gitmezler. Nadiren uzaklar giderler ve 10 km ev merkezli bir alan içinde bulunurlar.

Üreme

Lir kuşu her sene Nisan ve Ekim ayında ürer. Tek yumurta üzerine oturur. Erkekler çeşitli dişi ile çiftleşir. Dişi yuvayı kendisi yalnız yapar. Kuluçka dönemi yaklaşık altı hafta sürer. Yumurtadan çıkan yavru ile annesi ilgilenir. Yavru yuvayı ancak 6-10 hafta sonra terk edebilecek duruma gelir.

Sığırcık Kuşu (Sturnus Vulgaris)

Sığırcık Kuşu (Sturnus Vulgaris)

Bayağı sığırcık (Sturnus vulgaris), ötücü kuşlar takımından, sığırcıkgiller familyasına ait bir kuş türü.

Fiziksel özellikleri :

Yaklaşık 19-22 cm boylarında, 94 gram ağırlığında bir kuştur. Yazları vücutları tamamen yeşil-mor ışıltılı siyah, kışları özellikle baş ve vücudün alt taraflarında belirgin beyaz beneklidir. Gaga sarı, ayaklar kırmızı renklidir. Genç kuşlar kahverengidir.
Yaşam şekli :

Ülkemizin her tarafında her mevsim görülen yerli kuşlardır. Ormanlık ve ağaçlık olan heryerde rastlanırlar. Göç mevsimlerinde bazı bölgelere ve ağaçlara yüzlercesi birden konar.

Böceklerle, bazen meyve ve tohumlarla beslenirler.

Yuvalarını kovuklara ve duvar deliklerine sap ve kökler kullanarak yaparlar. 4-7 yumurta bırakırlar. Kuluçka süreleri 12-13 gün, yavruların uçma süresi 14-17 gündür.

Ötüşleri "çirr-spett" şeklindedir.

Ağaçkakan (Picus)

Ağaçkakan (Picus)

Ağaçkakan (Picus), ağaçkakangiller (Picidae) familyasından ağaçların kabuklarını gagalayarak altlarında gizlenmiş tırtıl ve böceklerle beslenen, sivri gagalı hoş renkli kuş türlerinin ortak adı.

Özellikleri :

Ayakları dörder parmaklıdır. İkisi öne ikisi arkaya yönelmiştir. Keskin ve çengelli tırnaklarıyla ağaç gövdelerine sımsıkı tutunur. Dik ve sivri tüylerden meydana gelen, kıvrılmayan güçlü kuyruğunu da destek olarak kullanır. Kısa sıçramalarla ve hızla ağaç gövdelerine tırmanırlar.

Renkleri çeşitli olup, boyları cinslerine göre 9 ile 50 cm arasında değişir. Çok ürkek olduklarından tenha orman, park ve bahçeleri tercih ederler. Çoğunlukla ağaçlarda gagaları ile oydukları yuvalarda barınırlar.

Yaşam şekli :

Ağaçkakanların boyun kasları çok gelişmiştir. Beyinleri, güçlü kafatası kemikleriyle örtüldüğünden, gagalarıyla yaptıkları darbe sarsıntılarından korunurlar. Uzun, sert ve kuvvetli gagalarını bir keski (iskarpela) gibi kullanarak, ağaç kabuklarını didiklerler. Kabukların altında yaşayan tırtıl ve böcekleri bulup yerler. Ağaçkakanların dili uzun ve solucana benzer olup, hızla, gaga ucundan daha uzağa uzanabilir. Dilin dibi, ileri gidip gelebilen kıkırdaklı bir kısma bağlıdır. Bunun sayesinde dil rahatça ileri uzanıp çekilebilir. Ucu yapışkan ve kancalı olan dili ile, tırtıl ve böcekleri zıpkınlayarak kabuk altındaki galerilerinden çekip alırlar. Bazı çeşitlerinin dil ucunda ince, sert, dikencikler de vardır.

Ağaçkakan, gagasıyla ağaç gövdesine belli aralıklarla vurur. Yansıyan sesleri değerlendirerek kabuğun hangi noktasında tırtıl bulunduğunu keşfeder. Böylece boşuna delme zahmetinde bulunmaz. Ağaçkakanların kabuk altlarındaki böcekleri görmeden yerlerini kesin olarak tespit edebilmeleri merak konusudur.

Üreme :

Ağaçkakan, yuvasını ağaç gövdesine oyduğu boşluğa yapar. Yuvanın büyüklüğü ağaçkakan türüne göre değişir. Küçük türler daha küçük yuvalar yaparlar. Bu yuvalar boşaldığında, içlerine mavi kuş, baştankara ya da sıvacıkuşu gibi başka kuşlar yerleşir. Eşleşme devrelerinde kuru ağaç dallarını gagalayarak çıkardıkları tik-taklarla karşı cinslerini çağırırlar. Dişileri, 2-3 adet beyaz yumurta yumurtlarlar. Erkek eş gelir ve bu yumurtaları döller. Eşler, 16-18 gün kadar sırayla kuluçkaya yatar. Yavruların bakımıyla daha çok erkek ağaçkakan ilgilenir.

Beslenme :

Ağaçlara zarar veren tırtıl, böcek ve kurtçukları yedikleri için çok faydalı olan bu hayvanlar, ilkbaharda yeşeren ağaçların kabuklarını odun kısımlarına kadar çember şeklinde didiklerler. Bu da ağaçların kurumasına sebep olduğundan, bahçıvanlar tarafından kovalanırlar. Bu kuşların bir de ceviz, badem gibi sert kabuklu ve iri taneli meyveleri ağaçların, kabuk çatlaklarına sıkıştırıp sonra da içlerini yemek gibi adetleri de vardır.

Dağılımı :

Kutuplar, Avustralya, Madagaskar ve Okyanusta'ki birkaç ada hariç, dünyanın her yerinde yaşar.

Türlerden bir kaçı :

Yeşil ağaçkakan (Picus viridis) :

Yeşil ağaçkakan (Picus viridis) ağaçkakangiller familyasına ait bir kuş türü.

Avrupa'nın çoğu parçasında ve batı Asya'da görülürler. Büyüklükleri 30-36 cm, kanat açıklıkları 45-51 cm kadardır. Dikkat çekici giysisi, yüksek bir sesi vardır. Eşeylerin tüyleri benzerdir. Üst kısımları koyu yeşil alt kısımları sarımsı yeşildir. Taç ve ense koyu kırmızıdır. İber Yarımadası formu olan P. v. subsp. sharpei alt türü hariç diğerlerinin gaga dibi ve göz arasındaki boşluk ve gözün etrafı erkek ve dişide siyahtır. Kıç krom sarısıdır, bu uçuşta çok açıktır ve bazı mesafeden türün teşhisine izin verir. Gaga ve ayaklar kurşuni gri renktir.

Yuva diğer ağaçkakanlarınkine benzer ama delik daha büyüktür. 5-7 parlak beyaz yumurtayı nisan mayıs aylarında tahta kırıntılarının üzerine bırakırlar.

Göknar ağaçkakanı :

Göknar ağaçkakanı veya Orman alaca ağaçkakanı (Dendrocopos major), ağaçkakangiller (Picidae) familyasına ait bir ağaçkakan türü.

Özellikler :

Tüylerine rağmen çoğunlukla göze çarpan bir kuş değildirler. Büyük beyaz omuz yaması ve göz yaması vardır. Büyüklükleri 23-26 cm, kanat açıklıkları ise 38-44 cm kadardır. Erkeğin üst parçaları düz ve parlak siyahtır, ensede koyu kırmızı bir nokta, yüz ve boynun kenarlarında beyaz tüyler vardır. Gaga siyah ve bacaklar yeşilimsi gridir. Dişide ve gençte, ensede koyu kırmızı nokta yoktur ama taç koyu kırmızı renklidir. Karnının koyu kırmızı olması ile daha küçük olan Küçük ağaçkakandan ayrılabilir. Son buzul çağı esnasında yaşayan prehistorik P. m. submajor dahil birkaç alt cinsi vardır.

Yayılışları :

Avrupa ve kuzey Asya boyunca yayılış gösterirler. Ormanlık bölgeler ve parkların sakinidirler, yiyecek için bağlıdır ve yuva için yaşlı ağaçların üzerine yerleşirler.

Küçük yeşil ağaçkakan (Picus canus):

Küçük yeşil ağaçkakan (Picus canus), ağaçkakangiller (Picidae) familyasına ait bir kuş türü. Büyüklüğü 25-28 cm, ağırlığı 130-180 gram kadardır. Tüyleri yakın akrabası olan yeşil ağaçkakana benzer. Üst kısımları yeşil, alt kısımları soluk gri ve kıç sarıdır. Siyah bıyıkla gri bir başı vardır. Erkek kırmızı bir taca sahiptir. Yeşil ağaçkakandan daha kısa bir boynu, daha ince-uzun gagası ve biraz daha yuvarlak başı vardır. Karışık ormanlarda yaşarlar.

Lawrence Sakası (Carduelis lawrencei)

Lawrence Sakası (Carduelis lawrencei)

Lawrence sakası (Carduelis lawrencei), ispinozgiller (Fringillidae) familyasından bir saka türü. Kaliforniya'nın ormanlık bölgelerinde görülür. Dağılımı beslenme sahasına göre büyük ölçüde değişir.


Özellikler

Kuşun vücudundaki gri tüyler, sarı kanat işaretleri ve göğsün merkezindeki sarı bir yama onu yakın akrabalarından ayırır. Erkek Lawrence sakasının, siyah bir yüz, alın, ve çenesi ile geniş sarı kanatları vardır. Dişi, erkeğe benzerdir, ama daha soluk genelde tamamen gri bir baş ve yüz ile ince sarı ve gri kanat çizgileri vardır.

Yaşam şekli

Lawrence sakaları genel olarak verimsiz, açık ormanlık bölgelerde yuva yapar. Alçak bir ağaç veya çalılıkta kurmuş olduğu sıkıca dokunmuş fincan şeklindeki yuvaya dişi 4 veya 5 mavimsi beyaz yumurta bırakır. Geç yuva yapıcılardır. Çünkü genç kuşlar yumuşak taze tohumlarla beslenir, bu yüzden yabani bitkilerin gelişip tohum vermelerini beklerler. Çoğunlukla yıllık bitkilerin tohumlarıyla beslenir. Bu kuşlar çiftler halinde yolculuk yapar.


Dağılımı

Türün beslenme sahası, Baja Kaliforniya'nın kuzey kısmına ek olarak Kaliforniya'nın kıyısı ve dağ etekleri ile merkezi vadiyle sınırlandırılır. Bu sahanın içinde nüfusun dağılımı çoğunlukla geniş ölçüde yıldan yıla değişir. Gerçekten bazı yıllarda tür neredeyse onu besleyen sahadan uzaklarda görünür. Kışı geçirmek için yapılan göç hareketleri çok değişken ve karmaşıktır. Kış sahası, güney Arizona, güneybatı New Mexico, ve kuzey Meksika'yı içine alır. Bazı yıllarda, büyük sayılarda Kaliforniya'dan batı Teksas'a doğru göç hareketleri gözlenir. Ama diğer yıllarda neredeyse hiç görülmezler.

Diğer

Bu türün yaşam sahasının büyük kısmı, artan insan nüfusunun etkisi altındadır.

Florya (Carduelis chloris)

Florya (Carduelis chloris)

Florya (Carduelis chloris), ispinozgiller (Fringillidae) familyasından ötücü bir kuş türü.

Özellikleri

14 cm uzunluğundaki fluryaların erkekleri dişilerinden daha iri, renkleri daha göz alıcıdır. Dişi ve genç kuşlar, daha soluktur, ve kahverengi tonlar hakimdir. Gagası, kalın ve koni biçimindedir. Ötüşleri de oldukça güzel ve cıvıltılıdır. Erkeğin, "kelebek" gösteri uçuşu vardır.
Üreme ve beslenme [değiştir]

Ağaçlar veya çalılıklarda yuva yapar, 3-8 yumurta bırakır. Üreme mevsimleri dışında gruplar oluşturan fluryaların başlıca besini tohumdur.

Dağılımı

Palearktik bölgede geniş bir dağılım gösteren fluryalar, Anadolu'nun Doğu ve Güneydoğu bölgeleri dışındaki bütün yörelerinde ürer, kışın göç sırasında hemen her yerde çok sayıda görülür. Bu kuş, Avrupa, kuzey Afrika ve güneyde batı Asya boyunca yaygındır.

Siyah Başlı İskete (Carduelis notata)

Siyah Başlı İskete (Carduelis notata)

Siyah başlı iskete (Carduelis notata), ispinozgiller (Fringillidae) familyasından ötücü bir kuş türü.


Özellikler

Erkeğin kafa, göğüs, omuzlar, kanatlar ve kuyruk siyah, kanatların ortasında ve kuyruğun orta kısmıa parlak sarı, sırtı zeytin yeşili ve diğer bütün vücudu yeşilimsi sarı, gaga açık boz ve ucu siyah, dişi erkek gibi ama göğüste siyah yerine sarıdır. Uzunlukları 10-12 cm uzunluğundadır.

Yaşam alanları

Çamlık ve meşelik yüksek bölgelerde yaşar, kışın vadiye iner.

Dağılımı

Meksika, Guatemala, Belize, Honduras, El Salvador ve Kuzey Nikaragua'de yaşar.

Zeytuni iskete (Carduelis olivacea)

Zeytuni iskete (Carduelis olivacea)

Zeytuni iskete (Carduelis olivacea), ispinozgiller (Fringillidae) familyasından ötücü bir kuş türü.

Özellikler

Erkeğin kafa, üst göğüs, kanat ve kuyruk siyahtır, kanat bandı ve kısmı orta kuyruk sarıdır, kol teleğinin ucunda beyaz beneklidir, siyah çizgili sırt zeytin yeşilidir, bunların dışında tümüyle vücutta parlak sarıdır, dişinin parlak sarı yerine zeytin sarısıdır ve kafa siyahlık yoktur, gaga siyahtır, uzunluğunda 11 santim kadardır.

Yaşam alanı
1.200 ile 3.000 m arasında dağlığında orman kenarlığında ve astropikal ormanlarda görülür.
Dağılımı

Güney doğu Ekvador, Peru ve Bolivya'da yaşar.

Saka kuşu, İskete, Florya ve Keten kuşu (Carduelis)

"Bizler baykuş gibi sabırlı bir seyirci olmayı öğrendik. Kargadan zeki olmayı öğrendik. Kendisinden on misli büyük baykuşu arazisinden atmak için durmaksızın mücadele veren alakargadan cesareti öğrendik. Fakat hepsinden önce, öğretmenimiz olarak İskete Kuşu gelir. Çünkü onun boyun eğmez bir ruhu vardır..."

Sözün Sahibi ve Kabilesi : Tom Brown/ Apache Kabilesi


Saka kuşu, İskete, Florya ve Keten kuşu (Carduelis)

Carduelis, saka kuşu, iskete, florya ve keten kuşu gibi isimlerle anılan türleri içeren kuş cinsi.

Hepside dalgalı uçuşları sırasında öter. Erkek ve dişiler bazı türlerde birbirine benzerken bazılarında farklıdır. Konik yapıdaki gagaları tohum yemeye uyarlanmıştır ancak bunun yanında bazen meyve ve böceklerle de beslenirler. Ötüşleri oldukça güzel ve cıvıltılıdır. Yalnızca erkek kuşların ötüşü güzeldir. Dişinin sesi çağırma sesinden ibarettir. Bir çok tür kafes kuşu olarak yaygın şekilde beslenmektedir. Carduelis cinsi üyelerinde erkek kuşlar bazı türlerde yuva yapımı ve yavruların beslenmesinde dişiyle birlikte hareket eder. Üreme mevsimi dışında sürüler oluşturarak diğer tohumcul kuşlarla birlikte görülürler.

Ebabil (Apus apus)

Ebabil (Apus apus)

Ebabil (Apus apus), sağangiller (Apodidae) familyasından 16-17 cm boyunda, kentler ve açık alanlarda yaşayan, genellikle kırlangıçla karıştırılan bir kuş türü.

Koyu gövdesine rağmen gıdısında kirli beyazlık göze çarpar. Kısa kuyruğu, uzun ve kavisli kanatları ve ani manevraları ile kırlangıçlardan ayrılır. Gruplar halinde süzülürken görülür. Ayaklarının çok küçük ve tutunmaya elverişsiz olması bir yerlere konmasını engeller. Bu nedenle havada asılı kalarak uyurlar(!).
Gece-gündüz havada kalır ve uçarken uyurlar. Yalnızca üreme dönemlerinde kayalıklardaki ve binalardaki yuvalarında uyurlar.

Yaşam Alanı

Şehirlerde, köylerde, sulak alanlarda, kayalıklarda, yarıklarda ürer. Yaşamının büyük bir kısmını uçarak geçirir. Ülkemizde yaz göçmenidir, küçük kent ve köylerde bolca bulunur.
Türkiye'de ilkbaharda görülmeye başlar, sonbaharda güneye göç ederler.

Ses

Sesi tiz ve cırtlak bir bir çığlığı andırır : "Sriiiii".

Tehtid

Yüksek binaların pencere camlarına çarparlar. Ayrıca şehirlerde sinekler için belediyelerin kullandıkları kimyasallar, bu narin kuşları da etkiler.

Dağılım

Türkiye'nin tamamında yaygın olarak görülebilir.

Türler



Ak Karınlı Ebabil (Apus melba)

Ak karınlı ebabil (Apus melba) sağangiller (Apodidae) familyasından genellikle kırlangıçla karıştırılan bir kuş türü.

Tanımı

Türkiye’ de üreyen en büyük ebabildir. Donuk kahverengi giysisi, boğaz ve karnındaki beyaz ve göğsündeki kahverengi kuşak ile tanınır.Ebabiller, havada en uzun kalan kuşlardır. Uzun kavisli kanatları, kısa ve genellikle çatallı kuyruğuyla çok hızlı uçmaya ve böcekleri yakalamaya uyum sağlamışlardır.

Habitatı

Deniz kıyıları ve dağlardaki kayalık yarlarda bulunur.

Yayılışı

Türkiye’de yaz konuğudur. İstanbul’ da büyük oranda ebabilin yerini almıştır.

Beslenme

Uçuşu sırasında sinek ve böcekler ile beslenir.

Biyolojisi

Mayıs ayında ürerler, yılda 1 kez yumurtlar. 2 ila 3 adet arasında yumurta bırakılır. Kuluçka süresi 19 - 20 gündür. Tüylenme dönemi yaklaşık 59 - 60 gündür.

Göçü

Afrika’dan göç eder.


Davranışları

Uçuşu hızlı ve karalıdır, kanat çırpışları ebabile göre daha yavaştır, küçük bir doğana benzer.Küçük gruplar halinde dolaşır, gruplar sıkça öter.Ebabillerin bacakları çok kısadır. Bu nedenle hiçbir zaman yere konmaz fakat sivri tırnaklarıyla
yarların ve binaların dik duvarlarına rahatça tutunurlar. Hem gündüz hem de gece havada kalırlar,uçarken uyurlar. Yuvalarında sadece üreme döneminde uyurlar.
Ebabillerin gürültülü akşam uçuşları özellikle gençlerin uçmaya başladıkları zaman göz kamaştırıcıdır.

Ses-Ötüşü

Ötüşü tizleşip kalınlaşan ve hızlanıp yavaşlayan sesli bir trildir; “trihihihihi”.



Kültür bakımında kuşun yeri ve önemi :

Ebabil kuşu Kur'ân-ı Kerîm'de adı geçen kuşlardan biridir. Ebrehe ordusunun üzerine gönderildikleri ve askerlerin üzerine bomba misali balçıktan pişirilmiş taşlar bırakarak ordunun helak olduğu anlatılmaktadır.